28 Temmuz 2010 Çarşamba

part2 |İğneada|

İğneada son zamanlar görsel medyada sıkça adından söz ettiren bir yer olmaya başladı.Ben kendimi bildim bileli buranın müdavimi olmuşumdur..Bunda Kırklareli kanı taşımamın etkisi çok yüksek tabii olarak.İstanbuldan 4 saatte rahatlıkça gelenilebilecek yeşil ve mavinin birleşmesi tanımının lugatımdaki karşılığı,tatil yeri denilince akla gelen curcuna kalabalıktan uzak mis gibi bir havaya sahip bir belde iğneada..Detaylı bilgi için sizi buraya alalım...Beni tanıyanlar ' Ben tatile tatil demem güneş,deniz olmayınca' zihniyetini fazlasıyla benimseyen biri olduğumu bilir..Benim tatilimde havada güneş olucak ,kumlara uzandığımda cayır cayır yaktığını hissedicem,akşam denizden sonra hırkamı yanıma almadan gezmicem zira gün içindeki kavrulma oranıma göre hırkamı giymeden olarakta değiştirilebilir.Şöyle gece ayı denizin üstünde batırmadan uyumıcam..Ses yapıcam .. Öyle mıy mıy mıy konuşmalar bana göre değil..Tatildesin,tatildeler..İnsanlar bütün sene çalışıp didinmiş eğleniceksin...Özliceksin...Birisini özlemeden tatil olmaz..Sevdiğini özliceksin,arkadaşını özliceksin,ne biliyim evini özliceksin ama özliceksin...Şimdi sorarsanız bana peki tatilin istediğin gibimi geçti diye..Tereddütsüz evet derim..Fevkalede günler geçirdim..Gerek İğneada gerek tatil beni hiç yanıltmadı,ilk iki üç gün havanın azizliğine uğramış olsamda denize karşı kahve içmek o kapalı havayı ısıttı içimde...Bol bol dinlendim güneşin tadını çıkardım..İnternete ara vermiş olmam içimdeki anti-teknoloji dürtüsünü güdülesede blogu özlemedim desem yalan olur..Tatil hakkında son satırlara gelirken sizinle paylaşmak istediğim bir iki şey daha var..Eğitimci bir aileden gelmesemde eğitimci bir aileye gideceğim içinmidir bilmem Kütüphaneler oldum olası ilgimi çeker..Geçen yaz Cundadaki kütüphaneden sonra bu yazda Limanköyde bir kütüphaneye rastladım...Limanköy..Tahmini Cumhuriyetten önce Bulgaristan toprakları olan daha sonra vatana katılan ufacık bir köy...Böyle ufak beldelerizimde böylesine özenli kütüphaneler görmek eğitim adına verilen önem, beni çok gururlandırdı..Koskocaman megakent denen İstanbulda bile böyle bir özen yok..Keşke herkes o zihniyette olabilseymiş..Tatil postlarını burda sonlandırıp..Kendimi kültür başkentimizin akışına bırakıyorum...Kulağımda geçmek bilmez bir melodi


*Uzanmışım kumsalaaaaaa
Güneş damlar içimeeee....

Hiç yorum yok: