15 Ağustos 2010 Pazar

Başlıksız


Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın bu hayatta...
Sen her ''ama şunu yaptım ben'' diye takdir edilesi bakışlar attığında sana ama şunu yapmadın derler tokat gibi..Duyduğun her melodide gözlerinin ışıldamasını sevincine değil cinliğine verirler..Sen iyi niyet dersin onlar su istimal derler..Sen elini verirsin onlar kolunu kaparlar..Tüm bunlara rağmen ben olma çabaların vardır oysa...Ben böyle olmaya devam edicem derken içindeki umut hayatına nokta koymamamın en açık sebebi aslında..Büyük harfle başlamak sana göre değildir..Ya kurallı olmalıdır cümlen ya da cümle kurmak bile yüktür omuzlarında.Hayatına koyduğun virgüller akıcı olmasını sağlarken yaşantının aslında biyerde sonunun gelmesi gerektiğini bilecek kadar olgun olduğun zamanlarda yok değildir...Alsan karşına birini desen ki ''Ben böyle böyle bi adamdım ama böyle böyle bi adam olucam''..Bilirsin umurunda olmaz aslında...Küfür etmekle eşdeğerdir maruz kaldığın bakış..Ondan çok paylaşmazsın derdini..Sırrını açtığın her insan bilirsin diğerine yakınır psikolog kavramından..Yüktür ona ofladığın her cümle..Sevmezsin yük olmayı.Susarsın..Gün gelir biz dosttuk diye karşına dikilmez mi? En sitemlisinden..Naparsın bi yalanda ona söylersin..''Ama ben seni üzmek istemedim..''
Sen kendini üzmek istedinnmi bu soruyu sadece kendine soramazsın işte...Ben buna değermiyim sorusu geldiğinde diline...Aniden dağılır kafan..Sar başa döner dünya..Yalanların bi kendine gerçek oluverir.Bi sen inanırsın hayatın yaşanılası yanının bu olduğuna..Boştur oysa üzülmekte sevinmek kadar geçici..Bilemezsin...

Kendini kandırmak kolaydır bu döngüde..
Buna inanmak kandırmaktan kolay...

Ezg

Hiç yorum yok: