Çakma Prenses

Yaşadığımız zamanla hiç alakası yok aslında durumun deyim yerindeyse sapına kadar aşk yaşayanıda gördük sapını bulup aşk yaşayanıda...Sorun tamamen bizim ilişki lazım zihniyetli insanlarımızdan kaynaklanıyor..Sırf iki kaş göz olsun , erkek olsun yeterki diye gördüğü her adamı ''Adam'' sananlarla yaşıyoruz...Sen ne düşünürsen düşün o kendi aşk ütopyasında herşeyi peri masalı tadında yaşayacak ve sonra ansızın bir elmayla hayata gözlerini yumacak,olmadı altındaki araba 12 den sonra kabak olacak ve onun çakma prensleri asla bir ayakkabı uğruna bütün ülkeyi gezmeyecekir..Ama biz bir ayakkabı uğruna bütün ülkeyi gezebileceklerle yaşıyoruz..İki ayakkabı,bir araba anahtarı akabinde kart cüzdanı ve Marlboro paketiyle bütün dünyayı tavaf edebilicek neslin çocuklarıyız...Bunun böyle yaşanması ütopya yoksunları için anca bloga malzeme olurken azıcık içinde olanların hayatına malzeme oluyor...Herkesin yakın çevresinde vardır kurbağa öpmek yerine tek tabanca gezmeyi yeğleyenler..Bendede yok değil...Kimisi öyle insanların çok aşktan meşkten anlamadığını düşünür..Hep böyle acınıcak gözle bakar eksik olan aslında kendi algısıdır ama inatla karşısındakinde bi eksik arar..He bu yalnız prenses gelipte..Ne var kardeşim yani kaşlı gözlü olsun döşü kıllı olsun kriterim olmayabilir bu devir için fazla insanlar arayabilirim bir kurbağa öpmek yerine daha asil hayvanları tercih ediyor olabilirim ama en azından tercih edilmiyorum diyebilirmi diyemeeeeeez...Saçlarını balkondan sallayıp rapunzelliğini yaşayabilirmi? Yaşayamaaaaz.. ( Mazallah hırlısı var hırsızı var ) Tüm bu olumsuz zamane şartlarına rağmen hala adam gibi adam arayan prensesler tanıdığımm için mutlumuyum evet...Gerisi için bize çok söz düşmez..Onlar ersin plazasına biz gidelim brunchına...