14 Ekim 2010 Perşembe

Kısa kısa kısa

O La la !
Böyle başlamayı seviyorum,enerjiden yoksun bünyeme enerji veriyorum.. Tamam kendimi gaza getiriyorum kabul !
Bu havada mutlu olsamda anlaşılmıyor...Paça ıslatan yağmur , fön bozan fırtına , vapur kaçırtan trafik ... Bla bla bla.
Bu havada en iyi şey ya güzel bir film izlemek, ya da elinde kahven bir kitaba gömülmek...
İkisinide hakkıyla yaptığım bu günler aslında kışı sevdiren nadir şeyler bana.. Vizyondaki filmlerin yoksunluğunun tavan yaptığı bu ay ..Bir yandan iyide oldu gibi.. Sinemada saatlerce onamı gitsek bunamı derdi yok..Film çoktan seçilmişti.. Ye,dua et,sev Julia Roberts'ın başrolde olduğu film hakkında bişi söylemeye gelince..Çok sürükleyici olduğunu söylenemez,filmde çıkınca ıyyda dedirtmez,hafif böle puding gibi bişi ya sütlü tatlı ! Peh !
Kitaba gelince Marc Levy mucizesi Keşke Gerçek Olsa bir günde bitti ve ben hiç ara vermeden devamı niteliğinde olan Seni Tekrar Görmek adlı esere başladım...
Sırada çok kitabım var..
Yapılcak çok şey var...
Ben farkında olmasamda,
ben kış deyip ertelesemde ,
ben yorulsamda,
ben vazgeçsemde,
ben düşsemde kalksamda hayat benim dışımda akıp gidiyor..
Benim tek yapmam gereken alacağım yaranın tanısını erken koymak...

Hiç yorum yok: