9 Mayıs 2012 Çarşamba

SAKIZ

Yutkunamadığım kelimelerim var benim.
Yutmaya kalkınca boğazımda kalan, dilime gelince dilimi yakan...Orta yerde tutuyorum hepsini.Dilimin altında , yanağımın içinde... Acılaşan sakız gibi.Sakız gibi çünkü içimde gevelediğim onca şeye başka bir ad bulamıyorum...
Güneş önceden de böylemiydi ? Yazın gelişini önceden de böyle mi beklerdik? Önceden gülüşüm değişik miydi? Mesala kahkahalarla gülerken bir anda durabiliyor muydum önceden de? 
Hayat çok garip bu günlerde demiştim ya size..Bir garip, bir değişik.
Hayır, yarın Madagaskarda uyansam koymaz yani.O derece.

Hiç yorum yok: